5 Kasım 2010 Cuma

Bostanlı Sahil Yolunda Speedwork

Yarışa sadece 1 hafta var. Bugüne kadar gerçek anlamda hiç yarış psikolojisinde olmadığımdan speedwork antenmanı da yapmamıştım. Yarışa bir hafta kala tüm antrenmanlarımı sadece speedwork lere ayırdım. Çok hızlı değilim, farkındayım ama giderek daha iyi olacağını düşünüyorum. Sorun şu ki katılacağım bu yarışta diğerlerinde olduğu gibi katılım madalyası olmayacak, madalya almak istiyorsam kendi yaş kategorimde ilk üçe girmeliyim. Bu ise 1 hafta kala yarışa hazırlanmaya başlayan ve hale hazırda çok yavaş olan benim için neredeyse imkansızL

Hız çalışmaları için Bostanlı sahil yolunu seçiyorum. Sports International ın 125mt lik koşu parkuru bu iş için hiç uygun değil çünkü 90 derecelik dönüşlerde çok yavaşlıyorum. (sanki dönüşler yumuşak olsa 100mt yi 10 sn de koşacağım!) Daha önce 3x800mt koşmuştum, henüz hazır değilim ama programa göre bu sefer 2x1600mt koşmam gerekiyor. 800mt intervallerde düştüğüm hataya yine düşmemek için hızlı başlamıyorum ama doğam yavaş, ben ne kadar olurunda başlasam da 300mt lerde nefesim kesiliyor. Yolun yarısına gelmeden nefes almak adı altında hırlamaya başlıyorum. Önümde ki insanlar onlara yaklaştıkça irkilerek dönüp benden yana bakıyorlar. Haklılar, çıkan sesleri duyunca arkalarında bir köpek saldırıya hazırlanıyor sanıyorlardır. Sabit bir tempo yakalayamıyorum, hızlı başlayıp yorulunca yavaşlıyorum, yavaşlayınca dinlenip tekrar hızlanıyorum. Hız çalışmaları kısa sürecek diye mp3 çaları almıyorum yanıma, bu yüzden ayakkabılarımın çıkardığı sesleri duyabiliyorum. Pat pat pat seslerine bakarak şıpıdık terliklerle koşuyor gibiyim. Neden olmuyor?

Yorulup yorulmadığımı bile anlayamıyorum, Bundan önce 2 antrenman daha yaptım ya, çok ilerleme(!) kaydettiğimi umarak ilk 1600mt bitince yürümek yerine jogginge başlıyorum. İkinci 1600mt için hazır mıyım bilmiyorum ama benim garmin “hızlan” diye çınlamaya başlıyor. İlk 1600ü 5 pace ile koşmuşum. Olması gereken tam olarak bu ama ikinci 1600de daha yorgun olacağım için aynı tempoyu tutturabileceğim konusunda endişe ediyorum. İlk 100mt lerdeyim yorulmama bir kaç yüz metre daha var. Yolun sağında bir adam, elinde tasma, ne var ki tasmanın ucunda ki köpek yolun sol tarafında ki çimlerde. Ara sıra tasmayı çekiyor adam ama tasmadan ziyade iğnesine hamsi vurmuş olan oltayı yokluyor gibi. Minik retriever iplemiyor bile. Ben hızımı daha yeni almışım yavaşlamak istemiyorum. Tasmanın ipini kaldırıp altından geçmeyi planlıyorum. İple mücadelemi verirken adam beni fark ediyor, o da panikliyor, tasmayı çekiyor. Köpek bunu oyun sanıyor olmalı, sıçrayarak gerilen ipin üstünden atlamaya hazırlanıyor. Köpek adam ve ben birbirimize dolaşıyoruz. Evcil hayvan edinmek isteyenleri 1-2 saatlik paket programlar halinde eğitimden geçirmiyorlar mı?

1600mt nin sonuna doğru tekrar karşılaşıyoruz daha önce eğitimden geçmemiş olduğunu tahmin ettiğim köpek sahibiyle. Bu hengâmeden dersini almış olmalı ki tasmayı iyice kısaltmış, köpekle birlikte çimlerin üzerinden yürüyor. Bu işte en çok eğlenen minik retriever olmalı ki beni görünce keyifle zıplamaya başlıyor.

Küçük kazaya rağmen 5 pace ortalamayı tutturabiliyorum. Yavaşım ama gelecek günler için umutluyum. Bu hızla yol trafiğe açılmadan yarışı bitirebilecek miyim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder